Yerel seçimlerin üzerinden üç ayı aşkın bir süre geçti. Geçtiğimiz 31 Mart yerel seçimleri siyasetçilere  ve siyasi partilere önemli  bir ders verdi. Türkiye’nin önemli noktalarını muhalefet partileri kazandı.

Yangın mutfağa ulaşmış halk geçinemiyoruz çığlığı attıkça, muktedir sahipleri vatandaşlarla alay edercesine şaşalı yaşantılarından hiçbir ödün vermiyorlardı. Antalya, Adana, İzmir, Mersin, Muğla, Ankara, İstanbul’da halk “artık yeter” diyerek neşteri vurdu. Bursa, Balıkesir ve daha bir çok ilde kıl payı seçimi kaybeden muhalefet 17 yıllık iktidarın belini kırmıştı. Ertelenen İstanbul seçim sonuçları ile ezici bir üstünlük yakalayan muhalefet, deyim yerindeyse yılanın belini kırmış, resmen komaya sokmuştu. Rakibinden öldürücü yumruğu yemiş bir boksör gibi kendine gelemeyen AKP ve ortakları resmen nakavt olmuşlardı. Her ne kadar biz bitmedik, hala güç bizde gibi açıklamalar yapsalar da artık yılan resmen belinden yara almış, kendi kendini imha etmeye başlamıştı. Bunun ilk örneğini eski başbakan Prof. Dr. Ahmet Davudoğlu, devamında ise AKP’nin kurucularından eski bakan Ali Babacan ve Abdullah Gül’ün çıkışları gösteriyordu.

Bana  göre AKP iktidarı  17 yıllık lale devini tamamlamıştır. Yaşanan Ergenekon ve Balyoz gibi kumpas davalarıyla yıllarca anılacak olan AKP’nin Türkiye’de açtığı derin yaraların sarılması ise mümkün olmayacak.  AKP iktidardan gitmekle kalsa keşke. AKP Türkiye Cumhuriyeti’nde tarihin en büyük ekonomik çöküntüsünü bırakarak gidiyor. Hala anlam veremediğim bir konu ise, ülke ekonomisi çok iyiye gidiyor diyerek pembe tablolar çizilmesidir. AKP her ne kadar kuyruğu dik tutmaya çalışsa da artık Türkiye’de AKP dönemi resmen olmasa da bitmiştir. Bundan sonra Türkiye yeni bir oluşum ile siyasi yol haritasına devam edecektir.

Sırf muhalif oldukları için yıllarca hapislerde yatırılan, ocakları söndürülen, yuvaları tarumar edilen, işlerinden edilen insanlarımızın hakları nasıl ödenecek ? Vatansever subayları terör örgütü üyesi olmakla yargılayıp ölüme sevk edilen yurttaşlarımızın hakları nasıl ödenecek ? Uydurma  gerekçelerle, sahte delillerle,  sahtekar gizli tanıklarla bu ülke’de  söndürülen ocakların hesabını kim verecek ? Yolsuzlukları, hızsızlıkları, Fetö ile kumpas içine girenleri gündeme getiren gazetecileri olmadık bahanelerle polis baskınları yaptırıp düzmece gerekçelerle hapislere atanlar ne zaman hesap verecekler ?

Şimdi AKP miadını tamamladı. 17 Yıl iş tuttuğu insanlarla hadi hoşça kalın biz gidiyoruz mu diyecekler ? AKP ve şen ortakları geride bıraktıkları enkazın önce hesabını vermelidir. Yıllarca yapılan zulüm ve işkence siyaseti yanlarına kar kalmamalıdır. Yapılan hukuksuz, kanunsuz ve adaletsiz işlemlerin tamamının hesabını vermelidir.  Halk 31 Mart’ta AKP ve zihniyetine Osmanlı tokadını vurmuştur.  Şimdi sıra adalet önünde Yüce Türk Milletine Hesap Verme Zamanı gelmiş ve geç kalmıştır.